20 Kasım 2012 Salı

Davut Güloğlu Yürüyor...



06 KASIM 2012 21.30

DAVUT GÜLOĞLU YÜRÜYOR programının ilk adımı atıldı.

Hayırlı olsun.


Şafak Özkum & Sabih Samur
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

29 Eylül 2012 Cumartesi

DORUKTÜRK TV


TEMİZ TELEVİZYON
TEMİZ TOPLUM


DORUKTÜRK TV
TEST YAYININA BAŞLAMIŞTIR.

www.dorukturk.tv



Yeni nesil, 
internet üzerinden yayın yapan, 
uydu ve çanak antene gerek duymayan bu televizyon,
Smart TV'lerden;
evinizde,                  
iş yerinizde, 
cep telefonlarınızda 
ve internet bağlantınız olan her ortamda izlenebilmektedir.


DORUKTURK.TV



18 Eylül 2012 Salı

BROSS ÇORAP Dev Adımlarla Geliyor!


2008 yılının ilk yarısında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Barbaros Caddesi No:124 adresinde deneme, numune üretim çalışmalarına başlayan Bross Çorap, aradan geçen 4 yıl içinde ihracaat ağını aralarında ABD ve AB ülkelerinin de olduğu 40'dan fazla ülkeye çıkartarak ve aylık üretim kapasitesini 500 bin çiftten 4.5 milyon çifte taşımayı başararak sektöründe Türkiye'nin en önemli oyuncularından biri oldu.

Kaynak: http://www.cerkezkoy.com.tr/

13 Ağustos 2012 Pazartesi

HER ŞEY MODA MODA HER ŞEY




Her şey MODA MODA Her şey
her zaman ki Gün ve Saatinde kanalında...

TEK RUMELİ TV
HER CUMARTESİ
SAAT 17:20'de

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Her şey MODA MODA Her şey, TEK RUMELİ TV
















Nedir Moda?
Neden bu kadar önemsiyoruz?

Modanın her şeyi kapsaması mümkün mü?
Kıyafet ve ayakkabı tercihindeki yönlendirilmemiz, ev, otomobil,
...
saat, yüzük, ev tekstili hatta yemek yediğimiz,
eğlendiğimiz mekânlar içinde geçerli mi?
Tüm bu ve benzeri yanıt arayan soruların yanıtı
“Her şey MODA MODA Her şey” programında.

Ulusal Kanal olan uydu ve D- Smart’ta (135. Kanal)
Yer alan TEK RUMELİ TV’de,
Berrak Onay'ın sunumuyla
HER CUMARTESİ 17.20'DE...
Devamını Gör

17 Temmuz 2012 Salı

Aslında hepimizin içinde bir HEROTÜRK var.




Yorumlar
..................................................................


Hülya Cankaya Vay bee ucan HeroTürk.Evet,evet böyle olmali HeroTürk Tüm tabulari yikmali....)

Zeynep Ferda Tipi Flyboard kullanmak oldukca akillica olmus. Begendim

Meral Erdoğan Çok anlamlı ve güzel bir reklam..Kim düşündüyse güzel düşünmüş..Harika :))







24 Haziran 2012 Pazar

HEROTÜRK Beyoğlu'nda okuyucuları ile kucaklaştı





Herotürk'ü aziz Türk Milleti'nin güzide evlatları ile tanıştırmak üzere, yazar Fehmi Demirbağ,
3 Gün 3 Gece toplam 72 saat süren imza etkinliği düzenledi.
Çok yoğun bir ilgi ile karşılanan etkinlikte Fehmi Demirbağ Herotürk projesinin tüm adımlarını ve yol haritasını gençlerle, anne, babalarla paylaştı.
Oba Tanıtım olarak bizlerde projede yer almaktan gurur duyduk.

Sabih Samur

20 Haziran 2012 Çarşamba

Harbiye'de (İstanbul) muhteşem bir Lübnan Restaurantı





















Harbiye'de (İstanbul) muhteşem bir Lübnan Restaurantı


Al Basha Lebanese Restaurant

Harbiye

 
Ergenekon Mah.

Cumhuriyet Cad.

No:179

Harbiye/Şişli/İstanbul

 
Tel: 0212.246 33 19
 
0BA TANITIM

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Erma Şirketler Grubu röportajı

"Türk markaları çok başarılı ama global değil"

"Türk markaları çok başarılı, ama global değil"

Diesel'in yaratıcısı Goldschmied, başarılı Türk markaları olduğunu ancak çoğunun alt seviyelerinde kaldığını söyledi.

Moda dünyasında Adriano Goldschmied’e “jean’in babası” diyorlar. Bu unvanı almasının çok sayıda nedeni var. Birincisi o, efsane jean markası Diesel’in yaratıcısı… Replay ve Goldie’nin başarısında da büyük payı var. Son olarak lüks jean markası Goldsign’i çıkardı. Sektörün önde gelen isimlerinden olan Goldschmied, ilk denim koleksiyonunu 1970 yılında tanıttı. 1978’de Renzo Rosso ile birlikte “efsane markalar” arasına giren Diesel’i kurdu. Replay, Goldie ve Rivet gibi Avrupalı markaların başarısında etkili oldu. İyi bir tasarımın başarının anahtarı olduğunu düşünen Goldschmied, son yıllarda denim ve jean pazarında rekabetin oldukça arttığına dikkat çekiyor. “Ekonomik kriz pazarın küçülmesine sebep oldu. Bu nedenle rekabet daha da artıyor, daha karmaşık ve zor hale geliyor. Pazarda yalnızca en iyiye yer var ve biz en iyilerden biri olmak zorundayız” diyor. Goldschmied’e göre bu ortamda Türkiye yeni trendleri anlama ve yenilik sunma konusundaki hızıyla rekabette oldukça güçlü bir konumda. Başarılı pek çok Türk markası olduğunu da ifade eden Goldschmied, bu markaların çoğunun pazarın alt seviyelerinde olduğunu söylüyor. “Hiçbiri pazar lideri sayılabilecek gerçek global marka değil. Küresel başarı sağlamak için harika bir ürüne, global pazarlamanın teknik bilgisine, mükemmel operasyon süreçlerine ve lojistiğe ihtiyaç var” diyor. Jean ve denim dünyasına yön veren Adriano Goldschmied, Capital’in sorularını yanıtladı:
CAPITAL: Denimin babası olarak tanınıyorsunuz. Size başarıyı getiren dönüm noktaları neler?
- Ben iş hayatıma, İtalya’nın çok ünlü bir kış beldesi olan Cortina d`Ampezzo’da mağaza açarak başladım. Bu mağaza hayatımın en önemli dönüm noktası oldu. Diğer dönüm noktam ise mağazam için iyi ürünler bulamayınca, üretime başlamam oldu. Önce King’s Jeans adı altında bir serinin üretimine başladım, sonra moda serisi Daily Blue takip etti. Daha sonra ilk moda gruplarından biri olan Genus Group’u başlattım ve aynı şemsiye altında Goldie, Diesel ve Replay gibi birçok markayı ürettim. Bunu moda danışmanlığı dönemi izledi. Tüm dünyada pek çok markaya hizmet verdim. Gap, Trussardi, DKNY, Pepe Jeans, Unionbay, Et Vous, Bobson, Marlboro, Meltin Pot, Evisu, Parasuco, Fendissime, Esprit, Mavi ve David People ile çalıştım. Benim için en son dönüm noktalarından biri de İtalya’dan Los Angeles’e taşınmaya karar vermek oldu. A Gold E, AG Adriano Goldschmied’i ve en son Citizens of Humanity ortaklığıyla Goldsign’ı yaratarak marka üretimine geri döndüm.


CAPITAL: Çok sayıda marka yarattınız. Sizinkileri diğerlerinden farklı kılan ne oldu?
- Kesinlikle tasarım ve yaratıcılık. Eskiden, özellikle 1970’li yıllarda denim, giyinmenin en ucuz yoluydu. Bense denim kumaşı hep çok sevdim ve onu farklı bir düzeye çıkarmaya çalıştım. Denim dünyasına yaratıcılığı ve yenilikçiliği getirdim. Bir anlamda genç nesillerin bayrağı haline gelmesine katkıda bulundum.
CAPITAL: Giyinmenin en ucuz yolunu nasıl lüks bir ürün yaptınız?
- Lüks segmentin özelliği tüketicide en iyi tasarım, en iyi kalite ve güçlü bir marka imajı yaratma becerisine sahip olması. Ben de bu basit formülü kullandım. Denim dünyasını modada yüksek bir noktaya taşıdım, bugün hala buna çalışıyorum.







CAPITAL: Kriz lüks tüketimi de vurdu. Siz nasıl etkilendiniz?
- Ben iyimserim. Ekonomik kriz yalnız lüks değil tüm segmentler için ciddi sorun yarattı. Ama kriz farklı bir düzeyde rekabet edebilmek, yeni ürünler yaratmak ve yeni pazarlar açmak için hepimize yeni bir enerji de verdi. Bu krizi atlatabilenler her zamankinden daha güçlü ve yeni bir aşamaya hazır durumda.
CAPITAL: Jean ve denim pazarında rekabet krizden nasıl etkilendi?
- Her segmentte rekabet gittikçe arttı. Jean ve denim sanayinde ekonomik kriz pazarın küçülmesine sebep oldu. Bu nedenle rekabet daha da artıyor, daha karmaşık ve zor hale geliyor. Pazarda artık yalnızca en iyiye yer var ve biz kesinlikle en iyilerden biri olmak zorundayız. Bugün iş hayatı pek çok farklı faaliyetin bir kombinasyonu olduğu için çok karmaşık. Bunların hepsinde mükemmel olmalıyız.
CAPITAL: Fiyat politikanızdan bahseder misiniz?
- Bizim politikamız yerel değil. Tüm ülkelerde fiyatı aynı düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Elbette bunu yapabilmek için lojistiği ve operasyonu yürütmede akıllı olmak gerekir.
CAPITAL: Son birkaç yılda tüketimde neler değişti?
- Ekonomik durgunluk tüketici alışkanlıklarını derinden etkiledi. Artık tüketiciler, ürünün yapısına çok daha dikkat ediyor ve fiyat ile kalite arasında mükemmel bir denge olmasını istiyor. Yine de her ürün aralığına yönelik tüketici var, sadece sunulan fiyatın dengeli olması gerekiyor.
CAPITAL: Modada ve tasarımda sürdürülebilirlik çok önemli. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz? Markalarınızda sürdürülebilirliğin önemi nedir?
- Bu konuda farkındalık yaratmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sürdürülebilirlik yalnızca daha çok satış yapmak için oluşmuş bir araç değil. Yeni bir arzu objesi yaratırken bunu doğru şekilde yapmakla sorumluyuz. Örneğin şirketimizde yıkama işlemlerine oldukça önem veriyoruz. Kimyasallardan vazgeçip doğal maddelere yöneldik, çevreye daha duyarlı makinelere yatırım yaptık. Gelecekte insanlar aldıkları ürünün üretimindeki sorumluluk ve ahlak anlayışını daha fazla sorgulayacak. Bu da daha iyi bir iş hacmine sahip olabilmek için tüm sanayinin sürdürülebilirlikle bağlantılı alanlara yatırım yapmasını sağlayacak. Biz bu yöndeyiz.
CAPITAL: Yeni marka yaratma planınız var mı?
- Markalarımızı geliştirmeye yönelik stratejilere odaklandık. Yani şu an için yeni bir marka yaratma planımız yok. Yeni trendlere ve fırsatlara çok dikkat ediyoruz. Yeni bir markanın yeni bir iş sahası oluşturacağını hissedersek emin olun biz de orada oluruz.
CAPITAL: Türk modası ve pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Çok parlak bir geleceği var. Üretim sanayi çok iyi gidiyor ama rekabetçi yönü gittikçe azalacak. Gelecek markalara yatırım yapmakta. Bu da tasarım ve yaratıcılık gerektiriyor. Türkiye genç, taze ve enerji dolu bir ülke… Türkiye tasarım yönünden henüz ilk aşamalarda ama sanayi yeniliğe yatırım yaptıkça burada gelişme olacak. Genç bir Türk tasarımcıyı işe alan ilk uluslararası markalardan biri bendim. Yani buna gerçekten inanıyorum. Çok başarılı pek çok marka var ama çoğu pazarın alt seviyelerinde. Hiçbiri pazar lideri sayılabilecek gerçek global marka değil. Küresel başarı sağlamak için harika bir ürüne, global pazarlamanın teknik bilgisine, mükemmel operasyon ve lojistiğe ihtiyaç var. İyi bir tasarım başarının anahtarı. Denim üretimi altın çağına doğru yaklaşıyor. Genel olarak sanayi, pazarın alt uçlarında rekabet etmenin doğru yaklaşım olmadığını anladı. Türk imalathaneleri yeni trendleri anlamada ve müşteriye yenilik sunmada çok hızlı. Yeni bir pazarlama stratejisi organize etmede ve tasarlamada da oldukça iyiler.

“TÜRKİYE’DE ÜRETİM ALANI OLACAK”

CAPITAL:
Son 5 yılda denim sanayinde fiyat, kalite, üretim kapasitesi ve coğrafya açısından ne değişti?
- Değişen şu oldu: Geçmişte yalnızca seri imalat yapmak isteyen ülkeler artık daha yüksek kâr marjı olan kaliteli ürünlere ilgi duyuyor. Eskiden kalite yalnızca İtalya, Fransa ve ABD’de bulunurdu. Bugün Türkiye’de ve Çin’in de aralarında bulunduğu pek çok ülkede harika ürünler üretebilirsiniz.
CAPITAL: Türkiye’deki performansınızı nasıl buluyorsunuz? Türkiye’de üretim planınız var mı?
- İlk kez uzun yıllar önce Türkiye’ye geldim ve o zamandan beri ülkeyi çok seviyorum. Tarihine, tekstil kültürüne, iki kıtanın köprüsü olması gerçeğine bayılıyorum. Bana çok büyük fırsatlar veren bir ülke, çok insanla tanıştım ve çok iyi arkadaşlarım var. Şimdiye kadar çalıştığım en iyi tasarımcı olan Sevil Yılmaz bir Türk. Los Angeles’a çok sevdiğim İstanbul’dan bir parça getiriyor. Türkiye’yi tasarladığım ürünlere çok ilgi gösteren, çok hızlı gelişen bir pazar olarak görüyorum. Ayrıca üretim için inanılmaz bir ülke ve müthiş iş fırsatları sunuyor. Kesinlikle bizim için bir üretim alanı olacak.

“DNA’SI VE KİMLİĞİ OLAN MARKA DAHA ZOR KOPYALANABİLİYOR”

CAPITAL:
Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yenilikçiliğe her yıl ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
- Citizens of Humanity ve Goldsign yenilikçiliğe ve yaratıcılığa odaklanmış markalar. Sonuçta müşteriyi ve yeni pazarları etkileyenin bu olduğuna inanıyoruz. Her yıl yeni ürünlere, insanlara ve yeni teknolojilere muhtemelen 10-15 milyon dolar harcıyoruz.
CAPITAL: Tekstil sektöründe bir ürünü taklit etmek çok kolay. Bununla nasıl başa çıkıyorsunuz?
- Doğru çok kolay. Ama kopyalamanın zor olduğu şey markanın DNA’sı, kimliği ve doğasıdır. Bu çok daha karmaşık ve zor bir işlem. Sonuçta insanlar bugün bir ürün alırken onunla birlikte yaratılan hayali de satın alıyor.

“LÜKSÜN İTİCİ GÜCÜ ÇİN VE HİNDİSTAN”

CAPITAL:
Yaklaşık 50 ülkede faaliyet gösteriyorsunuz. Ülkelere göre tüketimde farklılıklar var mı? n Benim ürünümün konsepti küresel. Bilgi patlamasının olduğu bir çağda yaşıyoruz. Elbette ülkeler ve insanlar arasında farklılık var ama insanlığın hayallerinin ve emellerinin çok benzer olduğuna inanıyorum. Yapmaya çalıştığım şey ortak noktalarımızı bir araya getirmek.
CAPITAL: Hangi pazarlara daha çok odaklanıyorsunuz? Hangi ülkelerde daha fazla büyüyeceksiniz?
- Yeni pazarlara daha çok odaklanıyoruz. Rusya, Ortadoğu, Hindistan ve Çin gibi yükselen ülkeler şu aşamada daha çok ilgimi çekiyor. Çin ile Hindistan moda ve lüks segmentindeki büyümenin en büyük itici gücü diyebilirim.

KAYNAK: www.capital.com.tr 

















TURQUALITY NEDİR?

TURQUALITY® Projesi


TURQUALITY® Programı’nın Gelişim Süreci

TURQUALITY®, “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” vizyonu ile tasarlanmış bir marka geliştirme programıdır. Dünyada bu kapsamda oluşturulmuş ilk program olarak nitelenen TURQUALITY®’nin tüketici gözünde bir marka referansı, Türk markaları açısından ise bir gelişim katalizörü olabilmesi amaçlanıyor.
TURQUALITY®, 23 Kasım 2004 tarihinde ortaya konan yapıya paralel bir şekilde gelişip, stratejik bir gelişim ve değişim sürecinden geçerek bugün bulunduğu noktaya ulaştı. TURQUALITY® bugün; firmaları kurumsal, finansal ve operasyonel anlamda destekleyen bir markalaşma destek platformu olarak konumlandırılıyor.
Projenin uygulamaya konulduğu 23 Kasım 2004 tarihine kadar projenin alt yapısının oluşturulmasına yönelik olarak çalışmalar gerçekleştirildi. Bu aşamada Proje’nin hukuki alt yapısı oluşturuldu.
Projeyle ilgili teknik çalışmaları yürütmek üzere Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri ile özel sektör temsilcilerinden oluşan TURQUALITY® Çalışma Grubu ile TURQUALITY® Sekretaryası oluşturuldu. TURQUALITY® Çalışma Grubu tarafından proje kapsamında izlenecek strateji belirlendi.
Oluşturulan strateji doğrultusunda, tekstil ve hazır giyim programın pilot sektörü olarak belirlendi. TURQUALITY® Sertifikası verilecek markaların seçilmesi ve bu markaların sağlanabilmesi amacıyla uluslararası bir şirketten danışmanlık hizmeti alınması kararlaştırıldı. Bu kapsamda Werner International Danışmanlık Firması ile çalışıldı. TURQUALITY® kapsamında olan 15 firmanın inceleme çalışmaları üretim ve pazarlama olmak üzere iki kısımda gerçekleştirildi ve kıyaslama (“Benchmarking”) çalışması tamamlandı.
Stratejik toplantılar sonucunda “Markalaşma Yol Haritası” oluşturuldu
TURQUALITY® Projesinin “Uluslararası Tanıtım, Pazarlama ve Markalaşma Stratejisi”nin geliştirilmesi ve proje çerçevesinde gerçekleştirilen faaliyetlerin gözden geçirilmesi amacıyla 30 Haziran- 1 Temmuz 2005 tarihlerinde Stratejik Planlama toplantısı yapıldı. Toplantıya “Konumlandırma (Positioning)” olarak tanımlanan pazarlama yaklaşımının geliştirilmesinde önemli rol alan ve pazarlama konusunda yaratıcı fikirler geliştiren Jack Trout, Werner International firmasından Gian Mario Borney, Jan Urlings ve uluslararası markalaşma ve pazarlama uzmanları Armando Branchini, Carlo Giordanetti ile TURQUALITY® Çalışma Grubu Üyeleri’nden oluşan Yönlendirme Komitesi katıldı.
Stratejik Planlama toplantısına katılan ekip, ikinci toplantısını 28-29 Temmuz 2005 tarihleri arasında gerçekleştirdi ve bu çalışmalar sonucunda TURQUALITY® Programı’nın uygulaması için “TURQUALITY® Stratejik Planı” ve “Markalaşma Yol Haritası” dokümanı oluşturuldu.
TURQUALITY® Programı diğer sektörlere de açıldı
Yapılan Stratejik Planlama çalışması doğrultusunda, TURQUALITY® Programı kapsamına alınması planlanan firma sayısının arttırılarak, Program’ın pilot sektörleri olarak seçilen tekstil ve hazır giyim ile beraber diğer sektörlerin de Program’a dahil edilmesi kararlaştırıldı. Bu sektörler hızlı tüketim ürünleri, dayanıklı tüketim ürünleri, kuyum/mücevherat, otomotiv, endüstriyel makina sektörlerini içeriyor.
İlk aşamada Marka Destek Programı kapsamında bulunan firmalar TURQUALITY® Programı kapsamına dahil olmak amacıyla başvurdular. Programa dahil edilecek markaların belirlenmesi ve bir metodoloji oluşturularak bu metodoloji doğrultusunda firmaların ön incelemeden geçirilmesi amacıyla global bir şirketten danışmanlık hizmeti alınması kararlaştırıldı. Bu metodolojinin oluşturulması ve firmaların ziyaret edilerek ön inceleme çalışmasının gerçekleştirilmesi için Deloitte Danışmanlık, Program’ın yönetim danışmanı olarak seçildi.
Deloitte, TURQUALITY® kapsamına alınmak üzere başvuran Marka Destek Programı kapsamındaki firmaları ziyaret ederek firmalarda ön inceleme çalışmasını gerçekleştirdi. Ön inceleme çalışmasında firmalar 3 ana bölümde, 10 farklı performans alanı bazında incelendi.
Deloitte, ön inceleme çalışmasına ilişkin raporunu Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’ne iletti. Müsteşarlık bu raporlar üzerinden TURQUALITY® Çalışma Grubu’nun oluşturmuş olduğu kriterler doğrultusunda firmaların hangi destek programına hak kazandığına ilişkin nihai kararı verdi.
24/05/2006 tarihinde yeni Tebliğ’in yayınlanmasıyla 33 marka TURQUALITY® Destek Programı’na, 22 marka ise Marka Programı’na alındı. 

 2011 yılı sonu itibarıyla; 77 şirketin 87 markası TURQUALITY® Programı, 28 şirketin 31 markası Marka Programı kapsamında desteklenmektedir.

Kaynak:






26 Nisan 2012 Perşembe

Hayalet Pazarlama – Stealing marketing


Televizyon kanallarının yeni uygulamalarından olan “Ürün Yerleştirme” çalışmalarını biliyorsunuz. Özellikle Gülse Birsel’in senaryosunu yazdığı ’Yalan Dünya‘ yayına gireli henüz çok yeni olmasına rağmen ürün yerleştirme reklamlarının en çok yayınlandığı diziler arasında bir numaraya yerleşti. Yerleştirilen ürünler, çok başarılı yerleştirilmiş ve izleyicileri rahatsız etmiyor. Amerika’nın popüler dizisi ‘30 Rock’ un yapımcısı, senarist ve oyuncusu, komedyen Tina Fey’de bu sektörün önemli isimlerinden. 30 Rock hem izleyicilerin, hemde reklamverenlerin gözdesi. 30 Rock ve Yalan Dünya, ilerleyen dönemlerde bolca karşılaşacağımız ürün yerleştirme, reklam tabanlı senaryo kurgulama konularında ilginç örneklerden.
Bugünkü yazımda anlatmak istediğim konu, “ürün yerleştirme”nin bir sonraki adımı Hayalet Pazarlama - Stealing marketing. Hayalet Pazarlama - Stealing marketing üzerine yazılan yazılardan daha çok 2009 yapımı “The Joneses” flimi ile pazarlama literatüründe yer aldı. Flimin konusunu okuyunca ilginç bir pazarlama senaryosu ile karşılaşacaksınız. Gelecek günlerde Jones ailesi gibi aileleri çevremizde görürseniz şaşırmayın, zira pazarlama, Türkiyede bu aşamalara gelmek üzere;

Vizyon tarihi: 25 Haziran 2010
Yönetmen: Derrick Borte
Oyuncular: Demi Moore, David Duchovny, Amber Heard,
Orijinal adı The Joneses
Uzun metrajlı film ABD . Tür Komedi , Dram
Süre: 96 dk Yapım yılı: 2009
Özet: Banliyödeki zengin ve özel sitelerde yeni birilerinin mahalleye taşınması her zaman ilgi çeker. Özellikle de taşınanlar Jones ailesi gibi bir aileyse!
Steve ve Kate Jones mükemmel bir çifttir, çocukları Mick ve Jenn ise terbiyeli, yetenekli kısacası görünüşte ideal çocuklardır. Üstelik evlerini dolduran son moda eşyaları ve mükemmel dış görünümleriyle Jones ailesi adeta reklamlardan fırlamış gibidir, ki aslında bunun şaşırtıcı bir yanı yoktur zira Jones ailesi gerçek bir aile değil Life Image isimli bir pazarlama şirketin çalışanlarıdır. Görevleri ise aile kılığında zengin mahallelere taşınarak müşterilerin ürünlerine canlı reklam yapmaktır. Böylece Jones’ların yeni reklam kampanyası başlar.Başta yan komşuları Larry ve Summer olmak üzere tüm mahalle Jones’larla lüks yarışına girmekte gecikmez. Şirket de onlardan memnundur; eğer grubun en yeni üyesi Steve de satış rakamlarını yükseltebilirse şirketin en çok kâr getiren ailelerinden biri olacaklardır. Steve hem diğer ekip arkadaşları ile başa çıkmak hem de aslında patronu olan Kate’in de gözüne girebilmek için Larry ile ilgilenmeye başlar. Steve’i adeta takıntı haline getiren Larry sayesinde satış rakamları yükselir Jones’ların büyük bir terfi alması işten bile görünmemektedir. Ancak gerçek hayat hiçbir zaman senaryodakine uygun gitmez. Ve Kate’in tüm çabalarına rağmen gerçek hayat Jones’ların mükemmel dünyasına da yavaş yavaş girmeye başlar. Oyuncuların gerçek kişilikleri ile Jones’ların kişilikleri arasında önüne geçilemez çelişkiler baş göstermiştir ve bu çelişkilerin gerçekten de beklenmedik sonuçları olacaktır.


Kaynak: http://www.pazarlamaprojeleri.com/






7 Mart 2012 Çarşamba

PLAYBOY KIZLARI GENESE İÇİN KATALOG ÇEKTİ




Taksim The Hall de Genese Tekstil  firmasının 2012 özel kreasyonlarını sergilediği özel defile ve katalog çekiminde beş  ayrı ülke güzeli hünerleri gösterdi.

             Macaristan doğumlu Amerika'da Playboy kapak güzeli seçilen Tunde FEKETE’nin yanısıra İtalya dan Gıada KOMBUSTI , Çek Cumhuriyetinden Andrea CZELLER , Montenegro’dan Voyana CELUC  ve  İngiliz Denis PAPP kırk beş parçadan oluşan

Genese Tekstil firmasının özel kreasyonunu,  Ilbernardo Mücevheratın henüz satışa sunulmayan ve taklit edilememe özelliğine sahip değeri bir milyon USD’ı bulan takıları ile 18 saatlik çekim sonrasında katalog haline getirdiler.

            Çekimi yöneten ve konsepti tasarlayan PBY Yapım sahibi Gökhan Yalçın elbiseler ve mücevherlerin bu yıl        kesinlikle rakiplerine açık ara fark atacağını ve müthiş koleksiyonu hazırlayan firma sahipleri İlhan KOÇ ve Nurhak Demir’in sektöre büyük farklılıklar getireceğini belirtti.

            Dünya da playboy kapak yıldızı olarak tanınan ve düzgün fiziği ile göz dolduran Tunde FEKETE ise İstanbul’a ve ülkemize hayran kaldığını modanın bu kadar yakından ve iyi takip edilmesinin de kendisini çok sevindirdiğini  söyledi .

           

21 Şubat 2012 Salı

AYSAF


Oba Tanıtım, Reel Sektör'de AYSAF'ı sizlerle buluşturuyor...


Ülkemizde 4 milyar dolar pazar hacmine ulaşan ayakkabı yan sanayi sektörünün en büyük ticaret platformu AYSAF, 29 Şubat-03 Mart 2012 tarihleri arasında CNR EXPO İstanbul'da 47'inci kez gerçekleştiriliyor. Yan sanayi firmalarını ulusal ve küresel ölçekte faaliyet gösteren kuruluşların satın almacılarıyla buluşturacak fuar, katılımcılarına, yeni sezon ürünlerini iç ve dış pazarlara tanıtma imkanı sunuyor.

CNR Holding kuruluşu Pozitif Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF; Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD), Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV), (KOSGEB) desteklerinde düzenleniyor. Yurtdışında büyük ilgi gören fuara Almanya’dan Rusya’ya, Hollanda’dan Azerbaycan’a, Polonya’dan Suudi Arabistan ve İtalya' ya kadar dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden firma katılımı gerçekleşiyor. Alım grupları ve katılımcı firma zenginliği ile dikkat çeken organizasyon, yıldan yıla artan istikrarlı büyüme grafiği ile dikkati çekiyor.

Yurtdışından yoğun alıcı grubu getiriliyor
AYSAF'a yurtdışından getirilecek alım grubu ülkeleri arasında İran, Rusya, Ukrayna, Mısır, Suriye, Ürdün, Lübnan, İtalya, İspanya, Almanya, Romanya, Suudi Arabistan, Kazakistan, Pakistan, Irak, Bulgaristan,Tunus Arnavutluk, Azerbaycan, Beyaz Rusya, BAE, Bosna Hersek, Brezilya, Çin, Ermenistan, Fas, Filistin, Gürcistan, Hollanda, İsrail, Kosova, Kuveyt, Litvanya, Malezya, Norveç, Özbekistan, Polonya, Sırbistan ve Yunanistan yer alıyor.

AYSAF, Sosyal Medyada
Fuara ilişkin gelişmeler facebook, twitter ve linkedin gibi sosyal medyada da paylaşılıyor.

Ürün Grupları
Taban, kalıp, ökçe, aksesuar, tekstil, kimyevi maddeler, deri, suni deri ve makineler(kesim, monte, hazır taban, dikim finisaj) fuarın ürün grupları arasında yer alıyor.

Aysaf, 29 Şubat- 02 Mart tarihleri arasında 10.00-19.00, 03 Mart tarihinde ise 10-18.00 saatleri aralığında ziyaret edilebilir.


Kaynak: http://www.cnraysaf.com

8 Şubat 2012 Çarşamba

cpi Moda Hazır Giyim Fuarı




Moda dünyasını İstanbul'da biraraya getirecek olan Collection Première İstanbul Moda ve Hazır Giyim Fuarı 09-11 Şubat 2012 tarihleri arasında CNR EXPO'da düzenlenecek. İstanbul Fuarcılık organizasyonu, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) işbirliği ve IGEDO Company danışmanlığı ile düzenlenen CPI, hazır giyim üreticilerini ve alıcılarını profesyonel bir fuar ortamında buluşturmayı hedefliyor.



CPI, İstanbul'un moda başkenti olma yolundaki hızlı ilerleyişine katkı sağlıyor. Fuar, uluslararası moda endüstrisinin önde gelen alıcıları ile katılımcılarını buluşturarak moda sektörünü İstanbul'da biraraya getirecek.
Yapılan yurtdışı tanıtım çalışmaları neticesinde Avrupa, Ortadoğu, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri ve Afrika'dan çok sayıda sektör profesyoneli CPI’ı ziyaret edecek.


Dünya Markalarına Koleksiyon Hazırlayan
Firmalar Bu Fuarda

Türk hazır giyim sektörü, uzun yıllardır GAP, Tomy Hilfiger, H&M ve Next gibi dünya devi zincir mağazalarıyla orta ölçekli alım yapan Avrupalı alıcılara koleksiyon hazırlayarak, Türkiye ihracatında lider konumuna gelmiştir. Dünya markalarına ve hazır giyim alıcılarına koleksiyon hazırlayan ve üretim yapan firmaların sektörün gücünü sergileyeceği CPI; Avrupa'da düzenlenen fuarların düşüş trendine girmesi ile daha da önem kazanan İstanbul'da, sektör potansiyeline paralel bir fuar olarak öne çıkıyor. İstanbul'un bu avantajı, “Avrupalı Hazır Giyim Üretcileri” tarafından da kabul ediliyor.



CPI, İstanbul Fashıon Week ile eş zamanlı

İHKİB tarafından organize edilen İstanbul Fashion Week ile eş zamanlı düzenlenecek CPI, aynı zamanda İstanbul Fashion Week'e davet edilen dünyanın önemli moda alıcılarının fuarın katılımcı firmalarıyla tanışmalarına ve yeni işbirlikleri kurmalarına da imkan sağlayacak.

Ana dilimiz MODA hedefimiz DÜNYA

İHKİB işbirliğinde düzenlenen fuarda sektörün tüm örgütleri bir arada...
CPI, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyoncular Birliği'nin(İHKİB) yanı sıra Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği(OTİAD), Merter Sanayici ve İşadamları Derneği(MESİAD), Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği(TGSD), Türkiye Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD), Ankara Giyim Sanayicileri Derneği(AGSD), Ege Giyim Sanayicileri Derneği(EGSD) ve Birleşmiş Markalar Derneği(BMD), Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği(LASİAD) tarafından da destekleniyor.

Kaynak: http://www.cpi-istanbul.com/content/tr_index.asp

16 Ocak 2012 Pazartesi

IFEXPO


Siparişlerin arttığı, üretimin hızlandığı bir dönem yaşanmakta olup, ürün temin dağıtım süresinin kısaldığı, stoksuz çalışma modelinin geliştiği bu süreçte Türkiye, üretim kapasitesindeki hızlı hareket edebilme kabiliyeti ve potansiyeli ile avantajlı bir konuma yükselmiş bulunmaktadır.




Bu süreçte, tüm dünyada niş sektörler ön plana çıkmış, ihtisaslaşma ve buna paralel olarak ticari ihtisas fuarları büyük önem kazanmıştır.



Sektörlerin gücünü, kapasitesini ve kolleksiyonlarını sergileyebileceği, yeni müşterilerle buluşabilecekleri ve tüm sektörü temsil eden Uluslararası bir fuara ihtiyaç bulunmaktadır. Sektörün, oluşan fırsat pazarından pay almasını sağlayacak olan IFEXPO 2012, katılımcıları, buluşturacak bir ticari platform olacaktır.


FİRMALAR KOLLEKSİYON VE NİŞ ÜRÜNLERİ İLE VİTRİNE ÇIKIYOR


Çorap ve iç giyim sektöründeki tüm alıcıların mevsimsel taleplerini karşılayacak olan IFEXPO 2012 katılımcıları, çağdaş, ulaşılabilir, kolaylıkla gezilebilir bir sergi alanında; ürünlerini fark edebilir, benzerleri ile mukayese edilebilir ve seçilebilir, tarafsız fuar ortamında nitelikli ziyaretçilerle buluşturacak.

IFEXPO 2012, tasarım, kolleksiyon ve hızlı üretim özelliğini ticarete çevirmek isteyen firmalar için doğru bir pazarlama aracı olacaktır.





KAYNAK: http://www.ifexpo2012.com/