13 Nisan 2008 Pazar

TÜRK TEKSTİLCİLERİNİ MISIR'A YÖNLENDİRENLERİ TARİH AFFETMEYECEK!


Sevgili okuyucular daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere kendi rızamızla veya dışarıdan yani ABD'den gelen muhtemel talimat üzerine,apar topar Mısır'a gidildi.Kim bunlar?

Ciro veya vergi üretimi anlamında A katogori dediğimiz sınıfta yer alan büyük ölçekli tekstil firmaları.Bu firmalar Türkiye'de marka olmuş yurt dışında da marka olmaya çalışan firmalar.Diğer taraftan da yurt dışındaki markalara onların etiketiyle fason işçilik yapan firmalar.

Buraya kadar herşey normal görülüyor değil mi?Değil.

Çünkü Tekstilin Türkiye'de varoluş sebebi tamamen istihdam.Memlekette işsizlik facia boyutuna gelmişken emek yoğun bir sektör olan tekstilin yurtdışına plase edilmesi akıllara zarar.

Tekstilin yerine emek yoğun kalıcı bir sektör yaratılmış olsa ve bu sektör mevcut işsizliğe çözüm olsa söyleyecek bir lafım olamaz.O zaman serbest müteşebbislerimiz canları hangi ülkeye yatırım yapıp para kazanmak istiyorlarsa istediği gibi yapsınlar.

Şimdi ne oldu?Mısır'a yönlendirilen bu büyük ölçekli firmalarımız yangın yerine düştüler.ateşin içinde kaldılar.

"Dünyada temel gıda fiyatlarının yükselmesi yoksul halkları vururken, Mısır'da halkın en temel besin maddesi olan ekmek bulmadaki sıkıntı yüzünden, 31 yıl önceki "ekmek ayaklanmasından" bu yana en büyük isyanın ortaya çıktığı belirtiliyor.Tahılın önemli bölümünü ithal eden ve ekmek tüketiminin çok yüksek olduğu Mısır'da halk bir süredir ekmek sıkıntısı yüzünden uzun kuyruklar oluşturuyor. Şubat ayından beri kuyruklarda en az 11 kişinin hayatını kaybettiği, bunlardan birinin kuyruktayken otomobil çarpması yüzünden, bazılarının da kalp krizinden öldüğü bildiriliyor.Nüfusun yüzde 20'si günde 2 dolardan az bir parayla geçinen Mısır'da kuyruklarda çekilen çile, isyana dönüştü. Orta Doğu'nun en büyük tekstil fabrikasının bulunduğu işçi şehri Mahalle el Kübra'da hafta başındaki protestolarda göstericiler Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in sokak panosunda asılı dev resmini yırttı ve polisle çıkan çatışmada 2 kişi öldü, 100'ün üzerinde kişi yaralandı.Gıda fiyatlarının yükselmesi hayatı felç ettiGıda fiyatlarının yükselmesini protesto için çeşitli yerlerde gösteriler düzenlenirken ülke çapında yapılan genel grevde hayat felce uğradı. Mahalle el Kübra'da bir yıldan fazla bir süredir tekstil fabrikasında ücretlerin artırılması için grevler yapılıyordu. Gösteriler, aralarında demokrasi yanlısı Kifaye'nin de bulunduğu çeşitli muhalefet gruplarınca düzenlendi.Bunun, muhalif grupların işçilerin hoşnutsuzluğunu Mübarek'e karşı geniş bir siyasi protestoya dönüştürme konusundaki ilk büyük girişimleri olduğu belirtiliyor. Yetkililer, gösteriler üzerine Kifaye liderlerini ve üyelerini "ayaklanma ve şiddete teşvikten" gözaltına aldı.Polis dün de Mahalle'ye girmeye çalışan profesörler, siyasi eylemciler ve gazetecilerden oluşan 50 kişilik grubu engelledi.Halkla dayanışmalarını göstermek için Mahalle El Kübra'ya gelen bilim adamları ve siyasi eylemcilerden oluşan grubun ziyaretini izleyen 9 gazeteci de gözaltına alındı. Muhalefet partileri ve basının bir kısmı, Cumhurbaşkanı Mübarek'ten yeterli ekmek arzı sağlamada başarısız olduğu için Başbakan Ahmed Nazif'i görevden alma çağrısında bulunmuştu.Ekmek devlet tarafından sübvanse ediliyorMısır'da ekmek devlet tarafından sübvanse ediliyor ve halka sübvanse edilmiş ekmek sağlamak hükümetin temel görevlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ülkede süt ürünlerinin fiyatının yüzde 20, sebze fiyatının yüzde 15 ve ocaklarda kullanılan gazın fiyatının yüzde 40 arttığı belirtiliyor.Siyasi uzmanlar, artan fiyatlar ve düşük ücretler yüzünden tırmanan hoşnutsuzluğun Mısır hükümetini sarstığını ancak güçlü bir muhalefet olmadığı için ayaklanmanın henüz hükümeti tehdit etmediğini ifade ediyor. Mısır'da 1977'de patlak veren ekmek isyanında 70 kadar kişi ölmüştü."

Sonu belli olan bir macera aynen Bulgaristan ve Romanya fiyaskoları gibi sonuçlanacaktır.

Bu operasyonun faili ise malum.

Faili meçhul.

Sabih Samur

Hiç yorum yok: